Her şey biz yaşarken gerçekleşiyor ve pek çok şeyi içinde yaşarken idrak edemiyoruz. Bize anlatılan hikaye ile hipnotize olduk. O nedenle biraz geriye çekilip gerçekliğimizi analiz etmek ve önemli bazı soruları sorup cevaplamak icap ediyor. Modern dünyada din ne işlev görüyor; yeni insanın ihtiyaçlarına ve sorularına cevap üretemeyen kurumsallaşmış din nasıl bir yapıya sahip? Dünyada yaşanan kötülüklere karşı ilgisiz olmakla suçlanan Tanrı gerçekten sessiz mi? Kötülük problemi ve ona karşı üretilen teodiseler hangi yaraya merhem oluyor? Yolunu kaybeden insanlık ne yana gidiyor? Devletler, şirketler, gücü elinde bulunduran karar vericiler nasıl bir dünya kurguluyor? Ayakta kalmanın giderek zorlaştığı vahşi bir cangıl olan çalışma yaşamı nereye doğru evriliyor? Her şey değişirken hiç umursamadan iki yüz yıldır değişmemekte direnen zorunlu-kitlesel okul sistemi yeni yüzyılda nelere yol açıyor, salt varlığıyla ne türden zararlar veriyor? Ötekine ve farklı olana karşı öfke ve tahammülsüzlüğün belirgin biçimde yükseldiği modern toplumlarda sosyal medya nasıl bir misyon görüyor? Tatminsiz tüketiciliği ve estetik operasyonlardan geçirilmiş bedeniyle öne çıkan, ayaklı bir ürüne dönüşmüş yeni postmodern insanı manipüle eden beden endüstrisi nedir ve nasıl işliyor? Toplumsal değişimden en ağır darbeleri alan aile ne yana gidiyor? Distopik ve ütopik kurgular yakıcı gerçekliğimizle ne kadar örtüşüyor?
Tanıtım Metni