Adına, sağ-sol kavgası dediler. Endişe ve korkunun hüküm sürdüğü, sancılı yıllar… Yıl 1978, Anadolu’da bir yer. Seydişehir’den Mamak cezaevine uzanan yolculuk. “Faşizme karşı omuz omuza” “Komünistler Moskova’ya” Adım adım 12 Eylül... Ve sonrası... Şimşekler çaktı, gök parçalandı! Yağan yağmur, toprakla birlikte ruhunu ıslattı. Akreplerin kıskacında can çekişiyordu! Böcekler, yılanlar etrafında fır dönüyor, Baykuş sesleri zihninde ağ kuruyordu. Üzerine dağlar çöktü! Sıkıştı, ezildi… Bedeni ızdırap, ruhu azap çekiyordu. Mezarda mıydı? Münkir ve Nekir geldiğinde ne cevap verecekti? Verilecek bir cevabı var mıydı? Bilmiyordu, hiçbir şey bilmiyordu! İstikbali olmayanın, istiklali mi olur! Hayatın acı gerçekleri tüm duygularını söküp attı. “Çıka geldi bir gözleri sürmeli” Sevmişti ya! Sevmeye hakkı var mıydı? Umutları, düşleri tel örgülerde takılıp kaldı. Bileklerinde kelepçe vardı.
Tanıtım Metni