Sartwell son derece uç ve kışkırtıcı bir yaşam felsefesi sunuyor. Bu dünyayı tam da olduğu gibi, tüm acılarıyla, tüm kötülükleriyle, tüm tuhaf, keyfi ve canavarca ötekiliğiyle sevmemiz halinde olacak şeyleri irdeliyor. Oldukça kişisel bir üslupla ve acımasız bir doğrudanlıkla kuralları çiğneyen cinselliği, politik anarşizmi, bağımlılığı, ölümü ve cisimleşmeyi keşfediyor. Yazar kültürel eleştiri, metafizik, etik ve siyaset felsefesi alanlarında yapılan çağdaş ve tarihsel tartışmalara giriyor; bunlarla ilgili derin şüphelerini dile getiriyor. Bilimsel felsefi kavramsallaştırmanın ölüme yöneliş, gerçekliğin reddi olduğunu iddia ediyor. Ahlaki ve politik değerler, tikel ve belirgin olan şeyin yine tikel içinde ahlaken reddedilmesi, Sartwell’in iddiasına göre insanın sahiciliğine yöneltilmiş saldırılar. Dolayısıyla kuralların çiğnenmesi, müstehcenlik yoluyla somutlaşmanın olumlanması olarak çok ihtiyaç duyduğumuz bir şey.
Tanıtım Metni