Eğitim tarihi, eğitimin farklı kültür ve medeniyetlerden aldığı etki ve deneyimleri tarihsel dönemler ekseninde ele alan bir disiplindir. Böyle bir tanım denemesi bu bilim dalına özgü bir tezin varlığına da işaret eder. Buna göre “eğitim tarihi bir pedagoji tarihi değildir.” O nedenle bu kitapta, eğitim mirasının paydaşlarını tarihî dönemler, kültürler ve uygarlıklar boyutunda ele almak suretiyle zengin bir kapsamda sunan tarihsel-sosyolojik bir tarz denenmektedir.
Kitabın Uzakdoğu kültür ve uygarlıkları ile başlayan eğitim yolculuğu, Ortadoğu ve Anadolu coğrafyası üzerinden antikitenin site devletleriyle Eski Roma'da zirve yapan Antik Dünya'nın birikimine ışık tutmaktadır. Yolculuğun ikinci evresi Ortaçağ toplumlarıdır. Tek tanrılı dinlerin Hristiyanlık ve İslamiyet deneyimleri, bu çağda Batı Avrupa ve İslam Dünyası örneklerine odaklanmaktadır. Bu çerçevede 12. Yüzyıl Rönesans'ını yaratan İslam düşüncesi ile sürece katkı veren Türklerin eğitim ve bilime katkıları bu dönemin özgün bir tecrübesi olarak ele alınmaktadır. Modern zamanlardaki eğitim ise bu kitapta, eğitimin tarih içindeki uzun yolculuğunun üçüncü ve son evresidir.