Bilimsel alanda yaşanan gelişmeler asırlardır sürmektedir. İnsanlığın yaşam mücadelesi, sürekli gelişerek yaşamı daha kolay hale getirmenin anahtarı olmuştur. Geçmişte yaşamı kolaylaştırma ya da meraklar sonucunda ortaya çıkan keşifler ve elde edilen bilgiler, zamanla kendi yollarını bulmuş, akıl ve düşünce ile birleşmiştir. Bu, bize üzerinde yaşadığımız Dünya’yı ve imkânlarını daha yakından tanıma, daha fazla bilgi sahibi olma fırsatını vermiştir.
Bilgiye erişme ve sahip olma arzusu, insanoğlunun vazgeçilmez isteklerindendir. Bu nedenle bilgi günümüzün sahip olunabilecek en önemli unsurudur. Bilgiye ulaşmak için yapılan çalışmalarda araştırıcıların başlangıç noktaları, geçmişteki deneyimlerdir. Kaynaksız bir kitap olmayacağı gibi yeni bir şey için düşünsel ya da deneysel bir birikimin olmaması da mantıksızdır. Yeni bir şeyi ortaya çıkartmak için eskiden yararlanmak en geçerli yöntemlerden biridir. Geleceği ve olacağı kestirebilmek adına faydalanılan istatistik, geçmiş birikimlerle gelecek için çalışmalar yapmak amacıyla kullanılan, kendine özgü yöntemleri sayesinde hemen hemen her bilim dalının uygulamalarında karşılaşılabilen bir disiplindir.
