Asırlar boyunca, insanlık iş verimini artırmak başarıya ulaşmak ve zafer kazanmak için çaba harcamıştır. Kazanma ve üstünlüğünü ispat etme güdüsü, insanoğlunu diğer canlılardan ayıran en büyük özelliklerden birisidir. Tarihin çok eski dönemlerinden itibaren insanlar, fiziksel güç ve sportif performansı arttırdığına inanılan çeşitli maddeler kullanmışlardır. M.Ö.3.yy’da yapılan spor karşılaşmalarında atletlerin daha hızlı koşabilmek için mantar yedikleri, M.Ö. yine Romalılarda savaş arabaları yarışlarında atlara su ve bal karşımı hidromel adı verilen sıvı içirdikleri, gladyatörlerin iyi dövüşebilmek için uyarıcı maddeler kullandıkları, güney Amerika da yerlilerin koka filizlerini çiğnediklerini tarih kayıtlarından görebilmekteyiz.Geçmişte olduğu gibi günümüzde de birçok sporcu yarışma öncesi, sırası ve sonrasında değişik ergojenik yardımcılar kullanmaktadır. Ergojenik yardımcıların sporcunun performans düzeyine yardım sağlayacağından dolayı kullanılması gerektiği düşünülmektedir. Bazı ergojenik yardımcıların performansı güvenli bir şekilde arttırdığı bilinmekte olup, bazıları hakkında da net bilgiler yoktur.Ülkemizde yetişen bazı bitkilerin antioksidan değerlerinin incelendiğinde (siyah çay, ada çayı, ıhlamur, yeşil çay ve kekik) en fazla antioksidan değer kekik çayında bulunmuştur.Son dönemlerde güreş sporunda sıkça kural değişikliğine gidilmektedir. Kural değişikliklerinin bir sonucu olarak şampiyon olan sporcu bir günde 4–5 maç yapmak zorunda kalmakta ve müsabakalar süresince 2 dakikalık akut yüklenmelerle birlikte tekrarlı olarak devam eden yüklenmelere de maruz kalmaktadır. Akut yüklenmeler sonucunda serbest radikal formasyonu artmakta ve çeşitli düzeyde doku hasarına yol açmaktadır. Sporcuların performanslarına olumsuz etki yapmaması ve doku hasarını en aza indirmesi açısından, antioksidan sistem sporcular için oldukça önemlidir.Bu kitapta; elit güreşçilerde kekik çayı yüklemesinin serbest radikal formasyonu ve antioksidan sisteme etkileri anlatılmıştır
