Türkiye’de demokrasi üzerine düşünmenin tam sırası! Elinizdeki günlük, “Demokrasi ne demek?” sorusuna 2016 Sonbahar – 2017 Sonbahar döneminde Norveç’teki günlük hayatımdan ve siyasi faaliyetlerimden örneklerle, bu ortak düşünme sürecine katkıda bulunmak için yazıldı. Burada amaç ne demokrasi ve Türkiye üzerine ahkam kesmek ne Norveç’i övmek ne de demokrasi üzerine karşılaştırmalı bir eğitim kitabı sunmak. Amaç sadece Norveç’teki demokratik deneyimlerin paylaşılması ve sosyalist politikalarla düzeltilebilecek konulara parmak basarak Türkiye’de kendini solda görenlere, Norveç’teki sorunlar ve önerdiğimiz çözümlerle bir ışık tutmak. Batılı yazarlar Doğu ülkelerine dair deneyimlerini yazıya dökme konusunda oldukça becerikliler. Tersine daha az rastlıyoruz. Bu kitap da bu “ters” örneklerden biri belki. Norveç’te uzun yıllar yaşamış olmaktan edindiğim deneyim, katılımcı demokrasinin çok meşakkatli ama bir o kadar da gerekli olduğu. Birlikte ilerleyebilmenin, itişe, tepişe ama insanca yaşamanın yolu birbirini dinlemek, birbirinin fikrine saygı göstermek, inandığın şeyleri başkalarına da kabul ettirebilmek için dil dökmek, argümanlar kullanmaktan geçiyor. Demokrasinin “huzur getiren tadına” varabilmek için bu çabalar olmak zorunda. Bireylerin adil bir toplumda çiğnenemeyecek hakları olması gerektiği anlamında özgürlük ve halkın kendi yaşamını etkileyen kararlarda söz sahibi olması gerektiği anlamında bir demokrasi için; dünyanın bir ucundaki Norveç’ten demokratik katılım örnekleriyle Türkiye’de demokrasi ortak paydasında buluşmaya katkı için: İyi okumalar!
Basım Yılı | 2019 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 272 |
Yazar | Gülay Kutal |