Güzel, akıllı karısı ve küçük, sevimli oğluyla yaşayan Ryan Kligore başarılı bir kariyere ve herkesin imrendiği bir hayata sahip olsa da kalbinin derinliklerindeki yarası bir türlü iyileşmemekte, onu zaman zaman ele geçiren öfkesi ise hiç dinmemektedir. Ryan doğduğu gün babası tarafından terk edilmiştir. Bu durum evliliğini ve oğluyla olan ilişkisini etkilemeye başlayınca hayatına sağlıklı bir şekilde devam edebilmek için babasıyla yüzleşmeye, geçmişiyle hesaplaşmaya karar verir ve bir yolculuğa çıkar. Zihninde çocukluk anıları canlanırken, babasının eski arkadaşları ve tanıdıklarıyla karşılaşır ve bu yolculuk aslında Ryan’ın kendi iç dünyasına yaptığı bir serüvene dönüşür.
“Affetmek, menekşenin kendisini ezen topuğa, kokusunu bulaştırması gibidir.”
- Mark Twain
