Pek çok farklı türü olan ayrımcılık, hak öznelerinin insan haklarından eşit koşullarda yararlanmasını engelleyen en eski ve en yaygın tutumlardandır. Ayrımcılık, eşitliğin hukuki ve fiili olarak gerçekleşmesini engeller. Engelli bireylerin temel haklarının ihlal edilmesinde en büyük etken, maruz kaldıkları ayrımcılıktır.
Uluslararası insan hakları sözleşmelerinin neredeyse tamamı, çeşitli temellerde ayrımcılığı yasaklamış ve eşitlik ilkesini benimsemiştir. Esasen uluslararası insan hakları sözleşmeleri, genel olarak engelliler de dâhil tüm insanların çeşitli haklarını koruma altına alır. Ancak zaman içinde, engellilere yönelik özel düzenlemeler ve haklarından eşit şekilde yararlanmalarını sağlayacak korumalar sağlanması bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple, engellilere ilişkin spesifik hukuki düzenlemeler, ulusal hukuk düzeyinde ve uluslararası insan hakları sözleşmelerinde yer almaya başlamış; engellilik temalı insan hakları belgeleri oluşturulmuştur. Ayrımcılık yasağını düzenleyen insan hakları sözleşmeleri, engellilerin temel hakları bakımından uluslararası standartlar belirler ve engelliler bakımından ayrımcılık kaynaklı hak ihlallerinden korunmak için oldukça önemlidir. Söz konusu sözleşmeler, Türk hukukunda da engelli haklarına ilişkin çeşitli gelişmelerin sağlanmasına vesile olmuştur.
Çalışmada; ayrımcılık ve engelli hakları ele alındıktan sonra, uluslararası insan hakları sözleşmelerinde ve Türk hukukunda ayrımcılık yasağına ilişkin hukuki düzenlemeler incelenmiş, engellilere yönelik ayrımcılık yasağı bakımından önem arz eden uluslararası ve ulusal yargı kararlarına yer verilmiştir