İnsanoğlu var olduğu günden bugüne değin her zaman engellerle karşılaştı. Bu engeller kimi zaman rahatça kimi zaman da zorlu mücadeleler ile aşıldı. Ama aşıldı… İnsanoğlu büyük küçük tüm engellerle mücadele etmeyi bir kabiliyet olarak içselleştirdi. Engelle mücadele ve o engeli aşma belki de hayatın temelinde var olan bir davranışa dönüştü. Yirmi birinci yüz yılda ise engellerin çehresi ve çevresi değişti, insanoğlu hayatına bilgiyi, teknolojiyi, ilmi yerleştirdi ve bilgi çağının içerisinde farklı bir maratona dâhil oldu. Kapadokya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü de artık tam anlamıyla geleneksel hâle gelen öykü yarışmasında bu maratonun en hızlı koşucuları olan gençlerin dimağlarını ve kalemlerini dikkate alarak onlara kulak verdi.Bir kez daha gördük ki bütün ümidimiz gençlikte… Bu engeller Bulut Parçaları’ndan dökülerek Çatlak’lara sızdı, bir Dilenci’nin elinde Göz’ümüze takıldı, Karam, İnci Taneleri, Leylak ve Mürekkep, Sinek Mantarı, Ölünün Ressamı bizlere hayatımızdaki engellerin farklı çizgilerini anlattılar. Zaman zaman Sebahat ve Nebahat bize eşlik etti, Kilimanjaro eteklerinden zirveye çıkarken Korkusuz Korkak bizi korkularımızla yüzleştirdi. Aslında hepimiz biliyorduk geriye tüm Engellere Rağmen, İkimiz kaldık. Zihnimizde Engeller olduğunu gördük, Zihindeki Taşlar’ı Umut Kaldıracı ile kaldırdık. Umudumuzu hep iyi şeylerde aradık Kırlangıcın Yuva Yaptığı Eve Talih Konar diyerek Kendi Umudunu Doğurma’yı öğrendik. En karanlık, hırçın dalgalı ve fırtınalı gecelerin sonunda Deniz Feneri’nin olduğunu hiç unutmadık. Sonra hep birlikte haykırdık: Tek Cümle, Binlerce Hayat: Engelsiz Yarınlara Hep Birlikte…Engelsiz kurguları ile bizlere umut veren genç kalemlerimizin seçme öykülerinden oluşan bu kitabın hayatımıza yeni ufuklar açması dileğiyle… Yusuf GökkaplanKapadokya ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Bölümü
Tanıtım Metni