Doğa’nın insan ile zamansız bir şekilde bir arada olduğu ve insan var oldukça doğanın da onun ayrılmaz bir parçası olduğu aşikâr. İşte bu nedenle doğayı seven, koruyan ve ona karşı değil onunla birlikte olan çocukların yetiştirilmesi son derece önemli. Tam da bu bağlamda, sürdürülebilirlik kavramı ortaya çıkıyor çünkü insan bir yandan da doğayı tüketiyor. Özellikle son yıllarda sanayileşme, globalleşme ve dijitalleşmenin etkisi ile çocuklar doğadan kopuyor, onunla bir araya gelemiyor, bu da çocuklarda “doğa eksikliği sendromu”nun ortaya çıkmasını sağlıyor. Sürdürülebilirlik anlayışı, özünde insana önem veren, mevcut nüfusun ekonomik ve toplumsal ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli çabayı gösterme sırasında gelecek kuşakların da ihtiyaçlarını gözeterek doğal ve kültürel kaynakların özenli bir biçimde tüketilmesini öngören sürdürülebilir kalkınma kavramını ortaya çıkarmıştır. Bu kitapta, sürdürülebilirlik perspektifinden erken çocuklukta doğa eğitiminin eğitim programlarına dahil edilmesi ele alınmaktadır.
Tanıtım Metni