Fikri üretim sürecinin sonucu olarak ortaya çıkan fikri ürünler üzerinde eser sahiplerinin geniş anlamda fikri hakları yer almaktadır. Fikir ve sanat eserleri üzerinde yer alan ve uygulamada telif hakkı olarak adlandırdığımız dar anlamda fikri haklar mali ve manevi yöne sahiptir. Çalışmanın konusunu oluşturan eser sahibinin sahip olduğu sınırlı sayıdaki manevi nitelikli haklar, eser sahibinin kişiliğiyle yakından ilişkilidir. Fikri üretimin durmaksızın artarak devam etmesi ve bireyler arası etkileşimin yukarı yönlü seyreden ivmesine paralel bir şekilde, üçüncü kişiler tarafından fikir ve sanat eserlerinden gerçekleştirilen yararlanmalar, esinlenmeler, kullanımlar, sunumlar ve esere yönelik müdahaleler de artış göstermektedir. Üçüncü kişiler tarafından esere yönelik yapılan ihlaller eser sahibinin manevi haklarını ihlal ettiği takdirde, tazmini gerekli manevi zarar gündeme gelmektedir. Manevi tazminatın Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda düzenleniş biçimi, manevi tazminatın koşulları, kimlerin manevi tazminat davasının tarafı olabileceği, manevi tazminatın maddi tazminat, gerçek olmayan vekaletsiz iş görme uyarınca elde edilen kazancın iadesi ve kişilik hakkının ihlali sebebiyle istenebilen manevi tazminat talepleriyle beraber istenebilip istenemeyeceği gibi hususlar bu çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır.