Türk Aile hukukunda evlenme sıkı koşullara bağlanmıştır. Gerek evlenmenin maddi koşulları gerekse şeklî koşulları için bu esas geçerlidir. Bu koşullara aykırılığın yaptırımı noktasında ise bir tekdüzelik görülmez. Nitekim evlenenlerin ayrı cinsten olmaması, evlenmenin evlendirme memurunun önünde gerçekleşmemiş olması ve nihayet evlenmeyi kurabilecek nitelikte irade açıklamalarının bulunmaması yokluk yaptırımına yol açar. Eşlerden birinin evlenme sırasında zaten evli olması, evlenme sırasında eşlerden birinin sürekli bir nedenle ayırt etme gücünden yoksun bulunması, eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının varlığı ve bir de eşler arasından yakın hısımlığın bulunması evlenmeyi mutlak butlanla batıl kılar. Ayırt etme gücünden geçici bir nedenle yoksunluk, irade bozuklukları (yanılma, aldatma, korkutma) ve yasal temsilcinin evlenmeye izninin bulunmaması ise evlenmeyi nispi butlanla sakatlar. Ayırt etme gücünden sürekli yoksunluğun sona ermesi ve evlenmeye engel akıl hastalığının sonradan iyileşmesi de nispi butlan nedenlerindendir. Bunların dışında kalan evlenmenin maddi veya şeklî koşullarına aykırılıklar ise evlenmenin hükümsüzlüğüne yol açmaz. İşte bu eserde, evlenmenin hükümsüzlüğü, evlenmenin hükümsüzlüğüne yol açan ve açmayan nedenler irdelenmekte ve son olarak da evlenmenin hükümsüzlüğünün sonuçları üzerinde durulmaktadır.