“Allah’tan başka ilah yoktur. Yaklaşan şerden dolayı vay Arap’ın haline! Bugüin Ye’cûc ve Me’cûc’un şeddinden şu kadar yer açıldı; ” buyurdu ve baş parmağı ile şehadet parmağım birleştirerek halka yaptı.
Yukarıdaki hadiste de adı geçen Ye’cûc ve Me’cûc’un kim ya da ne olduğu asırlardır en çok merak edilen ve tartışılan konuların başında geliyor. Kehf Suresi’nde bildirilenlere göre dünyanın sonuna yakın bir zamanda Zülkarneyn şeddinin yıkılmasıyla birlikte Ye’cûc ve Me’cûc bozgunculuk yapmaya devam edecek. Son dönemde onların, dünya dışı varlıklar oldukları ve zamanı gelince gezegenimizi işgal edeceklerine inananların sayısı artıyor. Elinizdeki kitapta Ye’cûc, Me’cûc ve Zülkarneyn şeddinin ne olabileceğinin cevabı bilimle aranıyor ve daha önce hiçbir yerde okumadığınız, “bunlar daha önce nasıl fark edilmedi?” diyeceğiniz bilgiler yer alıyor.
Tefsirlerde Zülkarneyn’in seyahatlerinde gittiği bildirilen yerler; Dünya’nın doğusu, batısı ve kuzeyi olarak anlaşılmış ve ayetlerle ilgili yorumlar da ona göre yapılmıştır. Ancak ayetlerde bildirilen güneşin doğduğu ve battığı yeri, Dünya’da canlı yaşamının başladığı ve sona ereceği yer ve zaman olarak kabul ederseniz anlatılanların bilimsel ve tarihi bilgilerle birebir örtüştüğünü görürsünüz. Kitapta Zülkarneyn’in yaptığı seyahatlerin Dünya’nın hangi bölgelerine yapılmış ve oralarda neler yaşanmış olabileceği bilimsel verilerle yorumlanıyor. Kur’an’da bildirilenlere göre insanoğlu, Güneş’in karar yerine varacağı o son anı görecektir. İşte o vaktin bilgisi sadece Allah’a aittir. Ama görünen o ki insanoğlu dünyanın gidişatıyla ilgili yapacağı tercihlerle o saatin ne zaman geleceğini belirleyen olacaktır. Elinizdeki kitap bu konuda yazılmış ayağı yere sağlam basan bir kitap olma iddiasındadır. Mutlaka ki en doğrusunu Allah bilir.
