Adam kadına sordu usulca: "Sen niye ayaktasın bu saatte, niye uyumuyorsun?" Kadın durdu derin bir nefes alıp "Uyuyunca hayat kaçıyor, üstelik kaçmaması da gerek, dışarda insanlar yaşarken kaçırmamak gerek hayatı" dedi... Adam kadının çocuksuluğu karşısında tebessüm ederken aklından neler kurguladı bilinmez ama hemen ekledi: "Bu nasıl bir hırstır?" Kadın gülümsedi, bunca senedir hayatında ilk kez birileri bu durumu hırs olarak adlandırmıştı... Üstelik zekice bir algıyla... Kadın uzun uzun bakıp "Bu hırs mıdır? Bilemedim. Hayattaki tek hırsım bu o zaman eğer bu bir hırssa... Gerçi hayatı yakalamaya çalışırken en çok ıskaladığım şeydir hayatın kendisi ve sırf bu yüzden ıskalanmış tüm hayatlara Eylül Aniden Gelir" dedi. Adam durdu anlamlı anlamsız bir sürü cümle kurdu... Kadınınsa aklından geçen tek bir şey vardı... "Artık kendi kuytumda kendime sarılarak uyumak istemiyorum, birilerine inanmak ya da en azından inanmayı denemek istiyorum" dedi fısıldayarak... Onca yıldan onca yoldan sonra en can acıtıcı itirafıydı kendisine... Adam, "Efendim" dedi durumu fark ettiğinde, kadınsa hemen o an toparlanarak, "Yok bir şey, uyumam gerek artık" diyerek uzaklaştı kendinden.
Basım Yılı | 2013 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 126 |
Yazar | Naz Esra Elikara |