Fikri mülkiyet koruması, hak sahibine ulusal ve uluslararası mevzuatlarla tanınmaktadır. Kural itibariyle tescil mekanizmasıyla sağlanan bu koruma, sigorta işlevi de görmektedir. Hakkın sigortası en başta hakkın tescilidir. Bununla birlikte tescil, şekli anlamda hak sahipliğinin teşhis aracı iken, mutlak anlamda hak sahibi hakkına fikri mülkiyet sigortasıyla erişebilmektedir. Zira çok sayıda olan ve çeşitli kaynaklardan beslenen fikri mülkiyet uyuşmazlıklarında, aktif ya da pasif olarak davaya katılmak, bilhassa bazı yargılama sistemlerinde oldukça maliyetli bir meseledir. Fikri mülkiyet sigortasıyla hakkın korunması için harcanan yasal masraflar, savunmanın başarısız olması halinde ödenecek tazminat kalemleri ve süreç içinde sarf edilen stres ve zaman gibi görünmez maliyetler dahi teminat altına alınabilmektedir.
Bu itibarla kitap; bir koruma yöntemi olarak "yargılama giderleri" üzerinden geliştirilen sigortanın sisteme dahilini ve fikri mülkiyet hukuku ile sigortanın etkileşimini esas almaktadır. Bunu yaparken fikri mülkiyet sigortasına duyulan gereksinimin sebeplerine, karşılaştırmalı hukuktaki ve ülkemiz hukukundaki yansımalarına ve fikri mülkiyet sigortasının geliştirilebilmesi için önerilerin neler olabileceğine odaklanmaktadır. Ülkelerin fikri mülkiyet sigortası hakkındaki farkındalık düzeyi ve sigortanın yaygın hale getirilmesi için duyulan uluslararası iş birliği ihtiyacı gibi meseleler de çalışma kapsamında ayrıca kendisine cevap aramaktadır. Netice itibariyle çalışma, ihtiyaca binaen sistemde kendisine yer bulan ve gelişim gösteren fikri mülkiyet sigortasının karşılaştırmalı hukuktaki gelişimini ve uygulama örneklerini öğrenmek, konunun Türk hukukundaki yansımasını takip etmek isteyen herkes için önemli bir kaynak olma özelliğindedir.