Ticaret şirketlerinin amaçlarına ulaşması için önemli bir unsur olan sermaye, nakit veya nakit dışı (aynî) değerlerden oluşur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda da öngörüldüğü üzere, fikrî mülkiyet hakları ticaret şirketlerine sermaye olarak konulabilmektedir. Aynî sermaye unsurlarından olan fikrî mülkiyet hakları, nitelikleri gereği karmaşık bir yapıya sahiptirler. Bilginin ve teknolojinin önem kazandığı günümüz dünyasında fikrî sermayenin büyük öneme sahip olması nedeniyle bu çalışmada, bu karmaşık yapı irdelenerek; hangi fikrî mülkiyet haklarının hangi şartlarda sermaye oluşturabileceği hususu tartışılmıştır.
Çalışmada öncelikle genel olarak sermaye kavramına değinilmiştir. Fikrî mülkiyet haklarını kapsamında barındıran aynî sermayeyle ilgili hususlar, şahıs şirketleri ve sermaye şirketleri yönünden farklılıklarıyla birlikte açıklanmıştır. Fikrî mülkiyet haklarının özellikleri açıklanmış; hangilerinin sermaye teşkil edebileceği, bunların sermaye olarak konma usulü, sonuçları ve yaptırımlarıyla birlikte Yargıtay kararları ışığında ele alınmıştır.