Francine Poulet’in işi etrafta başıboş dolaşan hayvanları yakalamaktı. Francine’in babası ve babaannesi de zamanında bu işi yapmıştı. Francine işinde oldukça başarılıydı. Hatta tamı tamına ırk yedi tane ödül kazanmıştı.
Ayrıca, Francine öyle çok hayvan yakalamıştı ki bu konuda Grizzford Kasabası’ndaki hayvan yakalama rekoruna sahipti. Köpekleri, kedileri, sıçanları, domuzları, yılanları, çizgili sincapları, yarasaları, rakunları ve hatta balıkları başarıyla ve süratle yakalamışlığı da vardı. Bir defasında Francine bir ayı ile karşı karşıya gelmişti. Ayı ve Francine uzun uzun birbirlerinin gözlerinin içine bakmışlardı. Gözünü ilk kırpan ayı olmuştu.
Francine, mesleğinde çok ama çok başarılıydı. Asla ama asla korkmazdı, ta ki tuhaf bir rakun kaşısına çıkana kadar. Rakun o kadar tuhaftı ki, ışıl ışıl parladığı yetmezmiş gibi üstüne bir de insanları adıyla çağırıyordu. Francine, ilk kez zorlu bir rakiple karşı karşıyaydı. Bakalım bu karşılaşmayı kim kazanacak? Korkusuz Francine mi yoksa hayalet rakun mu?
Newbery Honor ödülü de dâhil olmak üzere çok sayıda ödül alan Katie DiCamillo’dan muhteşem bir roman.
