Dünya tarihini çok iyi bilmek gerekir. Uluslararası ilişkiler tarihi zaten konumuzdur. Bölgeleri bilmek yeterli değildir. Arap Ortadoğusunu bilmek yeterli olmaz. Resmin bütününü göremezsiniz. Bölgelere sıkışıp kalırsınız. Bu da sizin yanlış kararlar almanıza yol açar. Fransızlar Ortadoğu kavramı yerine Yakındoğu’yu kullanmışlardır. Kıta Avrupası’nın devamı olarak kabul ederler. Ortadoğu kavramını Anglosaksonlar icat etmiştir. Amerikalılar bu coğrafyanın sınırlarını genişletmişlerdir, kolay at oynatabilmek için. Amerika’nın kuruluşunda 13 İngiliz kolonisi vardı. Sömürgecilik geleneği buradan gelir. Sürekli topraklarını genişletmişlerdir. Başka coğrafyalarda gözü olmak sömürgeciliğin basit tanımı olsa gerek. İbn-i Haldun, Mukaddime’sinde uzun uzun açıklamaya çalıştığı gibi coğrafya bir kader midir? İngiltere ve Fransa’ya dönecek olursak 19. Yüzyılın sömürge imparatorluklarıdır. Bu iki sömürgeci devlet 20. Yüzyılın aktörleri olarak karşımıza çıkacaklardır. Büyük Savaş; onların marifeti olurken, imparatorlukların sonu olmuş, bu kervana Osmanlı İmparatorluğu da katılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun paylaşım planlarını biliyoruz.İki Savaş arası dönemdeyiz. İngiltere ve Fransa’nın Ortadoğu topraklarını nasıl paylaştıklarının belgelerini Doç. Dr. Müzehher Yamaç önümüze koyuyor. Çok zor bir çalışmanın altından kalkarak kusursuz bir çalışmaya imza atmıştır. Fransa Dışişleri Bakanlığı Yakındoğu Suriye-Lübnan (1918-1940) dosyalarını 7 cilt olarak, toplam 2656 belge olarak yayınlıyor. Dile kolay. I.Cilt: 466-467, II. Cilt: 468, III. Cilt: 469-470, IV. Cilt: 471-472, V. Cilt: 473-474, VI. Cilt: 475-476, VII. Cilt: 477 dosyalarını içermektedir. Fransız diplomatik arşivlerinde çok önemli belgeler bulunmaktadır. Suriye sınırının çizilmesi, Fransa’nın Suriye’de manda yönetimi kurması, İskenderun Sancağı’nın Suriye’ye katılmak istenmesi, Klikya’da yaşanan Ermeni olayları ve göçleri, Hatay’ın Türkiye’ye devri ve sonrası yaşanan olaylara ait önemli belgeler ortaya çıkmaktadır. V. Ciltte, Ermeni olaylarını açıklayan Fransız belgelerini göz ardı etmemek gerekir. Ermenilerin yerleşim yerleri, nüfusları, taşınmazları, göç yolları, hangi vasıtalarla göç ettikleri, parasal yardımlar, Lübnan ve Suriye’ye iskân edilmeleri, Katolik ve Ortodoks nüfus oranları açıklanmaktadır. III. Ciltte, İskenderun Sancağı belgelerinde Sancak’ta bulunan nüfus oranları, buna Antakya’da dahildir, dini ve etnik oranlar açıklanmaktadır. Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını ise unutmamak gerekir. O dönemde çıkan yerli ve yabancı gazete makalelerini okumak gerekir. Diplomasinin silahsız bir savaş olduğu, Atatürk Cumhuriyeti’nin dünyaya emsalsiz bir diplomasi dersi verdiği belgeler ışığında belleklerimizde yer edecektir.Prof. Dr. Hasan Berke Dilan
Tanıtım Metni