1919'daki Eli Heckscher'ın çalışmasına kadar ülkeler arasındaki verimlilik farklılıklarının dış ticaretin belirleyicisi olduğu biliniyordu fakat verimlilik farklarının nedeni üzerinde durulmamıştı. Eli Heckscher 1919'da ve Bertil Ohlin 1933'de yaptığı çalışmalarda, verimlilik farkının gerisinde faktör yoğunlukları olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ohlin'in çalışmasından sonra ileri sürdükleri bu görüş, Heckscher-Ohlin teorisi olarak anılmaktadır. Teoriye göre, bir ülke hangi faktöre bol sahipse üretimde o faktörü yoğun gerektiren malları ihraç eder. Jaroslav Vanek'in 1968'deki katkılarından sonra teori, Heckscher-Ohlin-Vanek modeli olarak anılmaya başlanmış ve mal ticareti yerine faktör ticareti kullanılarak sınanmaya başlanmıştır. Heckscher-Ohlin-Vanek modeline göre ülkeler, mal ticareti yaparken dolaylı olarak faktör ticareti de yapmaktadır. Çalışmamız, Türkçe literatürde Heckscher-Ohlin-Vanek modelinin eksiksiz ve genişletilmiş hâlinin ekonometrik olarak sınandığı ilk çalışmadır. Çalışmada, dünya üretiminin %87'sini ve dünya ticaretinin %77'sini oluşturan 43 ülke/bölge için 2014 yılı verileri kullanılmıştır. Kitabımızda, ara mal ticaretinin içerdiği faktör miktarının, ülkeler arasındaki teknoloji ve verimlilik farklılığının modele dâhil edildiği genişletilmiş Heckscher-Ohlin-Vanek modelinin geçerli olduğu kanıtlanmıştır. Anlaşılmaktadır ki, ülkelerin sahip olduğu faktör donatımlarındaki nispi farklılıklar, dış ticaretin bileşenlerinin belirleyicisidir.