Bir sisle çevrelenmiş her şey nihayetinde görünür olur, işte o zaman hakikatin, eşyanın ve insanın gerçek bilgisine ulaşabiliriz. Büyük çabaların, büyük bekleyişlerin ardından. Hayatın labirentlerinde defalarca turladıktan ve gölgelerin çekilmesini bekledikten sonra…
Cahide Birgül ilk romanı Gölgeler Çekildiğinde’yi yazdığında edebiyat camiasında büyük yankı uyandırmıştı. İşlemeyi seçtiği temalar; insanın bitimsiz yalnızlığını, kasveti, ruhun derinliklerinde gizlenenleri anlatmaktaki mahareti, polisiye unsurların sürükleyiciliğini kurguya yedirmedeki başarısı, tüm bunların ötesinde, okuru hiçbir karakterle özdeşleştirmeyen, gerçeğin üzerindeki o örtüyü çekip her şeyi olan çıplaklığıyla gösterme becerisi sayesinde…
Gölgeler Çekildiğinde, hasta ve yalnız babasıyla yaşayan Esin’in ansızın çıkıp gelen bir misafirle hayatının altüst oluşunu anlatır. Bu davetsiz misafir Esin’in hayatına yavaş yavaş sızarken, Esin’in geçmişi kendi hayaletleriyle yüzleşir. Birgül, okurun ensesinde daimi bir ürperti oluşturur, tekinsizlik onun romanının başkahramanıdır. İnsanın yalnızlığının, en derin travmaların, sığınılmış evlerin, mühürlü ilişkilerin peşine düşmek elbette cesaret işidir. Cahide Birgül, cüretin kalemidir.
Tüm gerçekliğin gölgelerle gizlenmeye devam ettiği bir dönemde Türk edebiyatının bu önemli ismini yeniden okurla buluşturmanın kıvancını yaşıyoruz. Yıldırım Türker’in sunuş yazısıyla, yeniden, Gölgeler Çekildiğinde…
Basım Yılı | 2019 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 208 |
Yazar | Cahide Birgül |