Günümüzde eğitim, bireylerin dolayısıyla da toplumların gelişmesinde çok önemli bir unsurdur. Çağdaş eğitimin içerisinde bilim, sanat ve teknoloji alanlarının önemli olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Çağdaş eğitim ve öğretim programlarının temel yapıtaşlarını da bu üç ana kol oluşturmaktadır. Eğitimin içinde önemli bir rol oynayan Güzel Sanatlar Eğitimi alanı, bireyin dengeli bir kişilikle yetişmesi, sağlıklı bir ruh haline sahip olabilmesi ve sosyalleşmesi açılarından oldukça etkili ve önemlidir. Sanatların sınıflandırılması konusuna girecek olursak bilim ve teknolojinin gelişimiyle günümüzde pek çok eklenecek sanat dalları ortaya çıkmakta ve ilerleyen süreçte daha da çıkacaktır. Güzel Sanatlar klasik anlamda Resim, heykel, mimari gibi dalları içinde barındıran plastik sanatlar; edebiyat ve müziği içinde barındıran fonetik sanatlar, tiyatro, opera, bale, dans ile sinemayı içine alan dramatik sanatlar olsa da, günümüz sanat sınıflandırmasında devinim, eylem, tat alma sanatları, koku sanatları, dokunma sanatlarından bahsedilmektedir. Teknoloji ve bilimin gelişmesiyle sanat dalları daima gelişim ve değişim gösterecektir. Sağlıklı gelişmiş, çok yönlü düşünebilen ve yaratıcı bireylerden oluşan bir toplumun anahtarını, kuşkusuz ki sanatın her bir dalının eğitim sistemimizde ve eğitim programlarımızda yer almasında bulabiliriz.
Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözü sanatın ve sanatçının öneminin altını ısrarla çizmektedir.
