1980 sonrası dönemde benimsenen neo liberal ekonomi modeli ve küreselleşmenin bir sonucu olarak artan dış ticaret, gümrük işlemlerinin artmasına; artan işlem hacmi de gümrük idareleri ile muhataplar arasında yaşanan uyuşmazlıkların artışına neden olmaktadır. Dış ticaretin kırılgan yapısına, sermaye hareketliliğinde yaşanan hız ve serbestiyet de eklendiğinde, gümrükten kaynaklı uyuşmazlıkların adil ve yüksek hukuk standartlarına göre çözüme kavuşturulması, sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik refah için önem arz etmektedir. Bu çerçevede ikinci dünya savaşından sonra insan haklarında yaşanan gelişmelerle birlikte etkinliğini artıran hak merkezli hukuk anlayışı, ekonomide uygulanan liberal politikaların da etkisiyle tüm hukuki süreçleri dönüştürmeye başlamıştır. Bu dönüşümün bir gereği olarak mevcut hukuki müesseseler y...
Yazar | Osman Sarıaslan |