30 yaşındaki Lena, Viyana’da yaşayan, orta sınıfa mensup bir doktora öğrencisidir. Modern Avrupalı bir yaşam tarzına sahip olan genç kadın, içindeki boşluğu, bağımlısı olduğu esrar ve kendisine uygun olmayan erkeklerle birliktelikler yaşayarak doldurmaya çalışmaktadır. Ancak Lena’nın kalbi, Avusturya’nın ve modern hayat tarzının sınırlarının ötesindeki ruhani yurdunun özlemini çekmektedir. Zira ne arkadaş çevresi, ne de büyük bir aşkla sevdiğine inandığı Aziz, içindeki boşluğu doldurmaya yetmemektedir.Lena, tez çalışması için geldiği İstanbul’da bambaşka bir dünyayla karşılaşır. Sıcak dostluklar kurar, tasavvufla tanışır. Ruh şahin gibidir / Beden ise pranga / Zavallı ayağı bağlı, / kanadı kırık mahluk diyen Hz. Mevlânâ’nın yörüngesine girer; yaralının ruhunun iyileşmesini, özgür kalıp uçabilmeyi arzular. Yani hakiki aşkı... Bu arada Lena’nın aklından bir an olsun çıkmayan Aziz’in hayatı bambaşka bir rotaya yönelmiştir.Avusturya asıllı sosyolog yazar Fatima Martin’in romanı, İngiltere’de 2008 yılında Müslüman Kadın Yazarlar kategorisinde Yılın Kitabı ödülüne layık görüldü.