Meğer o gün baharı karşılama anlamına gelen “Nevruz” şöleni yapılıyormuş. Fistanı renkli kadınlar, ak gömlekli, beli kuşaklı erkekler, yediden yetmişe tüm halk, saz eşliğinde Semah dönüyordu. Semah’tan sonra, gençlerden biri bir sandalye getirip çimenliğin ortasına koydu, geri döndü. Az sonra kolunda fötr şapkalı bir adamla tekrar aynı yere geldi. Onu sandalye ye oturttu. Adamın elinde saz vardı. Belliki çalacaktı. Ozanların saz çalıp söylediklerini duymuştum ama onları meydanlarda çalarken görmemiştim. Ozan sazını eline alıp tellere dokununca meydan alkıştan çınladı.Çiğdem der ki ben alayımYiğit başına belayımHepsinden ben alayımBenden ala çiçek var mı?Çiğdem çiçek dolu dağlarYarim gurbet elde ağlarAdnan Binyazar yalın, içten, duyarlı diliyle bu toprakların yetiştirdiği usta yazarlardan. Aşık Veysel’in hayatını, ozanlık geleneğini, deyişlerinin yorumunu onun dilinden okumak büyük ayrıcalık olacaktır.
Tanıtım Metni