Efsaneler; eski çağlardan beri söylenegelen olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâyelerdir. Kimi efsanelere sadece yazıldıkları zamanda ve bölgede değil bazı değişikliklerle daha sonraki yüzyıllarda farklı coğrafyalarda da rastlanır. Böylece her toplumun kendince şekillendirdiği bu sözlü anlatılar üzerinden çeşitli kültürlerin izlerini sürmek mümkün olur. İlk kez on dördüncü yüzyılda, Harezm Türkçesiyle Hisâm Kâtib tarafından kaleme alınan ve sonraki yüzyıllarda yazılmış birçok varyantı bulunan Cümcüme Sultan da böyle ilgi çekici bir efsanedir. Bu hikâyede, hükümdarlığı sırasında İlyas peygambere inanmadığı için cehennemde işkence gören ancak cömert olması, fakirleri gözetmesi ve adaleti sebebiyle affedilerek Allah'ın izniyle İsa peygamber tarafından diriltilen bir sultanın başından geçenler anlatılır. Hikâye boyunca Hz. İsa ile sohbet eden kuru kafa; dünyadaki hayatına, ahiret yaşamına ve cehennem ehline dair bilgiler aktarır. Kendisine sunulan yetmiş yıllık ikinci ömür şansını, İsa peygambere inanarak ve bol bol ibadet ederek geçirir; son nefesini mümin olarak verir. Harezm Türkçesiyle yazılmış Cümcüme Sultan Hikâyesi, saha çalışmalarına sağlayacağı katkılar açısından önemli bir çalışmadır.