Ne zaman tarif defterimi açsam içim eski günlerle dolar… Annemin çok uzun seneler kullandığı; komik görünümlü fıçıya benzer fırını gelir aklıma, evimize gelen misafirlerin kapı önünde bıraktıkları ayakkabıları, evdeki çay ve kolonya karışımı koku, “el öpenlerin çok olsun, çok yaşa” derken kocaman taşlı yüzüğüyle alnımı zedeleyen teyzeler gelir, sırf muzurluk olsun diye misafir çocuklara şırınga içine demli çay doldurup; “Susmazsanız iğne vururum” dediğim günler gelir… Tariflere gelince, yıllarca denene denene en güzel halini almış olan tariflerimi, bencilce kendime saklamak yerine; kolayca yapılıp, afiyetle yenilebilsinler diye eksiksiz fazlasız (!) sunuyorum. Her tarife garanti veririm. Güzel günlerde, güzel insanlarla paylaşmanız dileğiyle…
Tanıtım Metni