Düşünce şeklimiz hayatımızın nasıl ilerleyeceğini çizer. Daha önceki başarısızlıklarımız, bizi tekrar tekrar yaşayacağımız başarısızlıklara da itebilir, o başarısızlıkları deneyim olarak görüp başarıya da ulaştırabilir.
Anı yaşamayı öğrenin. Bir konsere gittiyseniz tüm konserin videosunu çekmeye çalışmak yerine konserin tadını çıkarın. Bir arkadaşınızla kafede buluştuysanız elinizdeki telefonları bırakıp sohbet edin. Çocuğunuza televizyon izletmek yerine onunla yere oturup oyunlar oynayın. Geleceğiniz için sürekli endişelenmek yerine "şu anın" tadını çıkarın. Geçmişi asla değiştiremeyiz ve gelecek de henüz gelmedi. Şu anı ne kadar mutlu, huzurlu geçirirseniz, geleceğiniz de daha doyumlu olacaktır.
En çok korktuğunuz şeyin üzerine gitmek yaratıcılığınızı inanılmaz güçlendirecektir. Kalabalık önünde konuşma yapmaktan, söz almaktan korkuyorsanız, bu korkunun üzerine gidin ve elinize geçen ilk fırsatta bu korkunuzu yenin. Herkesin gittiği yoldan giderseniz, kimseden farkınız kalmaz ve önce kendiniz, sonra da yaşadığımız dünya için hiçbir şeyi değiştiremezsiniz.
Saçmalamaktan çekinmeyin. Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürütmeseydi İstanbul'u alamayacaktı ve belki de o zamanlarda gemileri karadan yürütme fikrini duyanlar, bunun delice ve saçma olduğunu düşünmüşlerdir. En büyük fikirler, en önemli düşünceler oluşmadan önce bazı insanlar için saçmaydı.
Zihninizi serbest bırakın.
