Tıbbi Malpraktis; hekimin mesleğini uyguladığı sırada ortaya çıkan hatalı sonuçlar olarak gündeme gelmiştir. Hekimler, ifa ettikleri görevin kutsallığı yanında ayrıca çok çeşitli yasal mevzuatla sorumluluklar yüklenmişlerdir. Bu sorumlulukların bilinmesi hekim için önemli olduğu kadar haklarını kullanacak hasta için gerekli bir konudur.
Hekimin sorumluluğu iddiasının kabulü için, malpraktis olduğu kabul edilen hatalı hareketle hastada oluşan yaralanma yahut ölüm arasında nedensellik bağının tespiti zorunludur. Nedensellik bağının tespiti çoğu zaman bilirkişi raporlarıyla belirlenmektedir. Serbest çalışan hekimin sorumluluğunda önemli bir değişiklik tedavi sözleşmelerinin 28.05.2014 tarihinden sonra TKHK'nın kapsamına alınmış olmasıdır. Buna göre hasta, tüketici olarak, serbest çalışan hekim-özel hastane ise satıcı-sağlayıcı olarak kabul edilmiştir.
Bu nedenle özel hastane ve serbest çalışan hekim ile hasta arasında tıbbi uygulamadan kaynaklı hukuk uyuşmazlıkları; tüketici hukuku mevzuatı kurallarına göre çözülecektir. Bu düzenleme hasta hakları yönünden çok önemli bir değişikliği ifade etmektedir.
Eserde tüketici hukukunun, tıbbi uygulama hatasından kaynaklı uyuşmazlıklara getirdiği yenilikler, komplikasyon, malpraktis konularına uygulamada yer alan görüşler incelenerek okuyucuya sunulmuştur.
Eserde özellikle; kadın doğum, estetik operasyon, diş protezi, diş tedavisi, lazer uygulaması, saç ekimi, yüz-vücut gerdirme, anomali doğum olmak üzere zarara neden olan operasyonlar nedeniyle tazminat konuları ve koşulları konularında uzman hekim-hukukçuların görüşleri ile ayrı ayrı incelenmiştir. Ayrıca eserin son bölümünde hekimin cezai sorumluluğu Yargıtay kararları ışığında ele alınmış ve emsal kararlar eklenmiştir. Kitapta yer almayan Yargıtay kararlarının tam metnine de KAREKOD okutarak ulaşabilirsiniz.
