Kayıt dışı çalışma sorununun aşılamadığı ülkemizde sigortalı hizmetlerin tespiti davaları uygulamada sıkça karşımıza çıkmaktadır. Olumlu tespit davası niteliği taşıyan bu davalara ilişkin yargılama usulünün şekillenmesinde esas itibariyle Yargıtay'ın kararları etkili olmuştur.
Hizmet tespiti davalarının temelini, Anayasa'daki feragat edilemez sosyal güvenlik hakkı oluşturmaktadır. Bu davaların açılması 5 yıllık hak düşürücü süreyle sınırlandırılmıştır. Hizmet tespiti davaları kamu düzenine ilişkindir. Hizmet tespiti davasına bakan hâkim, taraflarca sunulan delillerle bağlı olmayıp, gerçek durumun hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek ölçüde ortaya çıkması için her türlü araştırmayı yapmakla yükümlüdür.
Dört bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde, sigortalı hizmetlerin yargı kararıyla tespiti davalarının tarihsel gelişimi üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde hizmet tespitinin şartlarına yer verilmiş, üçüncü bölümde hizmet tespiti davalarının yargılama usulü İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri de gözönüne alınarak incelenmiştir. Dördüncü bölümde ise hizmet tespitinin sonuçlarına değinilmiştir.
Özellikle EYT kaynaklı hizmet tespiti taleplerinin artacağı gözetilerek kitap yeni baskısında; öğreti ve Yargıtay görüşleri gözden geçirilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarıyla zenginleştirilmiştir. Öğreti görüşlerinin değerlendirilmesi ve yargı kararlarına ilişkin eleştiri ve görüşler kapsamında Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin kararları da tartışılmıştır.