Anadolu bir yapıtın kapağıdır’’der Vecihi Timuroğlu. Dağlarınca destan duruşlu, ırmaklarınca gürül gürül sevi akışlı, çağlara güç yetiren uygarlıklar tarihi içerikli bir kocaman yapıtın kapağıdır Anadolu. O kapağın açanı edeni, açmaktan yana olanı ne kadardır bilinmez… Anadolu güneşi, çoğalan dostluklar tükenmez Anadolu insanın yüzünde. Aydınlıklı dönemlerinin elinden çıkma çağlarında güneş yüzlü bilgelerin, ozanların dilinde bir aradalığımızdır; ayırmasız, ötekileştirmesiz. Midas, Kibele, Dede Korkut, Yunus ardıçlı yamaçlarında Pir Sultan adalar denizine doğru Simavna Kadısı Şeyh Bedrettin ile daha niceleri ile Homeros Anadolu’nun güneşidirler.
Zeki Büyüktanır, öncedeki ürettikleriyle de yıllardır, dip ucu tarih öncesine dayanan uygarlıklar ülkesi Anadolu adlı yapıtın açılmamış kapağını aralamaktan, o yapıtı okumamızdan, bilip sevmemizden, koruyup yaşatmamızdan yana olmuş yazarlarımızdandır. Anadolu’nun bütün çağlarındaki gün ışığınca aydınlıklı günlerimizi, ozanlarımızı yapıtları oylumunca göz önü etmiştir. Bu erekli çabaları içindir ki Homeros’u elinden bırakmaz tez beri. Roman Türünden bir çalışmasına almış HOMEROS’u bu özgün yapıtında da bu kez… Yazın adamının duyumlarında güzel Tükçenin eline vermeden yana olmuş bilge ozanımızı.
