Hukuk devleti en genel ifadesiyle, hukuk kurallarının önceden konulmuş, bilinebilir olduğu ve devletin, kendi koymuş olduğu bu kurallara uymakla yükümlü olduğu, keyfi faaliyetlerden kaçındığı devlet anlayışıdır. Bu devlet anlayışının, hukukun evrensel ilkelerinin ve insan haklarının tam anlamıyla uygulanabildiği, idarenin tüm faaliyetlerinde kendisini sınırlayan kurallara uygun hareket ederek hukuka uygun davrandığı görünümleri olması itibariyle hukuk devleti anlayışı bir ideal olarak da karşımıza çıkmaktadır.
Anayasa'nın 138. maddesinde yasama, yürütme ve idarenin mahkeme kararlarına uymakla yükümlü oldukları düzenlenmiştir. Benzer şekilde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinde idarenin yargı kararlarını gecikmeksizin uygulaması ve bu sürenin otuz günü geçmemesi esası hüküm altına alınmıştır. Çalışmada idarenin, idari yargı kararlarını uygulama yükümlülüğü ve uygulamaması halinde uygulanabilecek sorumluluk ilkeleri hukuk devleti ilkesi çerçevesinde ele alınmıştır.
Çalışmanın ilk bölümünde hukuk devleti ilkesi, tarihsel süreç ve günümüzde kabul edilen hali ele alınarak incelenmiş olup idari yargı kararlarının uygulanması özelinde hukuk devleti ilkesinin gerekleri ifade edilmiştir.
İkinci bölümde idarenin yargı kararlarına uyma yükümlülüğü ve idari dava türlerine göre yargı kararlarının gereklerinin idare tarafından uygulanma yöntemleri incelenmiştir.
Üçüncü bölümde ise idarenin yargı kararını uygulamaması veya uygulayamaması halinde tabi olduğu sorumluluk hükümleri ve kamu görevlisinin kusuru olması halinde idarenin rücu yükümlülüğü değerlendirilmiştir.
