Çağımızda insanlığın en önemli beklentisi, içinde yaşadıkları toplumun birbirine saygı ve sevgi besleyen, eşitlik temelli bir anlayışı özümsemiş, ancak bu şekilde sağlıklı bir gelişimin oluşabileceği gerçekliğini idrak etmiş bireylerden oluşmasıdır. Şüphesiz, böyle bir toplumda üzerinde düşünülecek, yazılacak ve tartışılacak konular da bambaşka olur.
Fakat ne yazık ki, son dönemlerde ülkemiz için bu ifadeler, konuşma balonunun içine hapsolmuş bir hayalin ötesine gidememekte. Çocuk, kadın ve hatta ağaç olmanın zorluğunun her gün sınandığı bu coğrafyada, bir kısım "güç sahibi" birilerinin, kendilerine göre "güçsüz", "farklı" gördükleri bireyler üzerinde egemenlik kurma ihtiraslarına! şahit olmaktayız. Sözde daha güçlü olanların hakim olma, kontrol altına alma çabalarının sonucu olarak uyguladıkları ve amacı, şekli, türü değişebilen, şiddet olarak isimlendirdiğimiz olgu ile yüzleşmek ve şiddeti tamamen ortadan kaldırmak zorundayız. İnanıyoruz ki, toplumsal eşitlik gerçekliğini ne kadar içselleştirebilirsek şiddetten ve ötekileştirmekten o kadar uzaklaşırız.
Bu kitap, toplumsal eşitlik temelli bir toplumda şiddetten uzak yaşama hayalinin gerçekliğe kavuşması umuduna ilk adım olarak hazırlandı. Kavuşmak dileğiyle…