Maslow'a göre insan ihtiyaçları; fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyacı, sevme ve ait olma ihtiyacı, değer verilme ihtiyacı, kendini gerçekleştirme ihtiyacı olmak üzere beş temel sınıfa ayrılmıştır. Hürriyete karşı suçlar, bu ihtiyaçlardan ikinci sırada bulunan "güvenlik ihtiyacını" karşılamaya yöneliktir. İhtiyaçlar dizisinde bu ihtiyacın ikinci sırada olması güvenliğin ne kadar önemli olduğunu göstermekte ise de temel fizyolojik ihtiyaçların sağlıklı yürütülebilmesi açısından da güvenlik oldukça önemlidir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda, Hürriyete Karşı Suçlar, 106. ve 124. maddeler arasında düzenlenmiştir. Bu suçlardan bir kısmı doğrudan insan iradesine yönelik eylemleri konu alırken, bir kısmı hareket serbestisine yöneliktir. Bu bölümde düzenlenen TCK m. 112 ve 113'te düzenlenen suçlarda ise daha çok kurumsal düzeyde hürriyetleri sağlama yükümlülüğü bulunan kurumlara karşı işlenen suçlar düzenlenmiştir. Bu nedenle bu suçlarda kamusal kurumların işleyişinin de korunmak, güvence altına alınmak istendiği kabul edilmelidir. Bu suçların bir diğer genel özelliği de şiddet ve tehdit içermesidir. Bu şiddet ya da tehdidin kişiler ya da eşyalar üzerinde gerçekleşmesi mümkündür.
Kitapta; Türk Ceza Kanunu'n da düzenlenen Hürriyete Karşı Suçlar, korunan hukuki değer, suçun konusu, suçun maddi ve manevi unsurları, hukuka uygunluk nedenleri, suçun özel görünüş şekilleri, suça etki eden nedenler, kovuşturma-görevli mahkeme-suçun yaptırımı ve zamanaşımı yönünden ele alınarak, güncel ilgili yargı kararlarına yer verilmiştir.