Bir kalp aynı anda hem hüznü hem de mutluluğu nasıl taşıyabilir?
Sade bir nikâh…
Tek taraflı hissedilen güzel duygular…
Ve bu evlikten dolayı hissedilen sinir…
Huzur, ilk görüşte vurulmuştu o kahveliklere ve ilk görüşte kalbini ele geçirmesine izin vermişti.
Fırtına ise istemediği evliliğe zorlanmasının suçlusu olarak Huzur’u görmüş ve tüm sinirini ondan çıkarmıştı. Adı gibi sertçe esip yıkıp geçmişti Huzur'un kalbini...
Peki ‘keşke’ler ‘iyiki’lere dönüşebilir miydi bir masumun gönlünde ya da bu keşkelerin bir sonu var mıdır? Derler ya hani ‘İnsan sabır ile insandır. Sabır ise sırdır, ardır, sınavdır,’ diye.
Huzur’un Fırtına’sı zor olarak adlandırdıklarımızın aslında basit olabileceğini, keşkelerin iyikilere dönüşürken insanı insan yapanın sabrı olduğunu öğreneceğiz.
Yaraları çoğaldıkça belki de hissettikleri duygu zaman içerisinde yavaş yavaş hafızalarında silinecek, kalplerinde bir sızı olarak kalacaktı. Ve bu sızı bir ömür boyu onlarla birlikte nefes alıp verecekti.
Ey sessizlerin sesi…
Gönül sustu dil söyledi, dil sustu gönül dillendi.
Bunlara birebir tanık olmak için sadece kitap kapağını açmanız yeterli.
Basım Yılı | 2020 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 362 |
Yazar | Büşra Vanlı |