Günlük hayatın yoğunluğunu bir yana bırakıp “Niçin varız?” ve “Nereden geldik, nereye gidiyoruz?” minvalindeki soruları aklına getirmeyen kimse var mıdır? Her insan şu veya bu ölçüde böyle soruları kendine sorar, kesin cevaplara ulaşamamış olsa da aramaktan vazgeçmez. Bu sorularla yaşamak, bu soruların peşinden bir ömür koşmak insan olmanın gereğidir. “Belki de cevap bulanlar vardır” umuduyla yaşarken sorulara yenilerini ekleriz. İnsanın bu sahici sorularına en yakın cevaplar din tarafından verilir. Bütün zamanlarda insanların dine yönelmesinin temel açıklaması bu olmalıdır. Din, ibadet ve bilmek arasında kurduğu ilişkiyle hayatı bir öğrenme mekânına dönüştürür. Her yer okuldur, her iş derstir, din ise varlık okulundaki dersleri daha doğru şekilde öğrenmemize yardım eden ilahi bir rehberdir. Elinizdeki kitap ibadet ile öğrenme, öğrenme ile yetkinleşme, yetkinleşme sürecinde ise bireyselleşme ve özgürleşme arasında kurulan bağı ele alır. Bu özelliğiyle kitap, asırlardır ihmal edilen bir konuyu yeniden gündeme taşıyarak insanın büyük sorularına dinin bakış açısıyla cevaplar sunmayı amaçlar. Sonuçta varılacak mesken şudur: Var olmamızın cevabını ancak korkularımızı yendiğimizde erebileceğimiz özgürlük ve bunun gereği olan istiğnada idrak edebiliriz. İnsan için bu en güzel sekînedir.
Tanıtım Metni