Yoksulluk, ekonomik unsurlarla başlayan ve sosyal dışlanmayı da beraberinde getiren sosyal bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Tuğba Kayalar gerçekleştirdiği derinlemesine görüşmelerde, yoksulluk sisteminde yaşamlarını sürdüren kadınların sosyal dışlanma deneyimlerini irdeliyor. Güvenlik, sağlık, eğitim, barınma, toplum kaynakları, maddi kaynaklar, istihdam ve sosyal kaynakları içeren sosyal dışlanmanın çok boyutlu hali ile mücadele eden kadınlar, başka yapabilirliklerin sınırlarında yaşamlarını sürdürmeye devam ediyor ve kendini gerçekleştirme çabasında derin sorun katmanlarıyla yüzleşiyor. Bu anlamda yaşanan yoksulluğu sadece maddi yoksunluklarla değil daha geniş bir perspektifte değerlendirmek, kadını ve onun ilişki halinde olduğu dünyayı çok yönlü anlayabilmeyi de sağlıyor. Barınma deneyimleri gecekondudan apartman yaşamına dönüşürken, sosyal dışlanma boyutlarında yaşadıkları hikayeler eski-yeni arasındaki farkı da bulanıklaştırıyor. Görüşmeler sırasında "İçimde Yokluk Var" diyen kadının her şeye rağmen hayata tutunma azmi, bizler için bulanık kalan kısımların tamamlanabilmesi adına birçok umudu içinde barındırıyor.
