Köprü altında büyüyen, Süleyman Demirel'in elinden tutması ve azmi sayesinde okuyarak Kütahya Emniyet Müdürlüğü koltuğuna kadar ulaşan Şevki Dinçal, yaşadıklarını bu kitapta kaleme aldı.13 yaşına kadar sokakta yaşayan Dinçal bir arkadaşıyla birlikte, Adalet Partisi'nin 1965 seçimlerindeki zaferinden bir gece sonra Demirel'in evinin bulunduğu Güniz Sokak'a gitti.Polisin uzaklaştırmak istediği Dinçal'ı fark eden dönemin AP Lideri Demirel, iki çocuğu eve çağırarak ne istediklerini sordu. Demirel, "Okumak istiyoruz" yanıtını alınca Dinçal'ı okuması için yetiştirme yurduna yerleştirdi. Azmi sayesinde polis kolejini kazanan Dinçal, çeşitli illerde görev yaptıktan sonra emniyet müdürlüğü koltuğuna ulaştı. Ve yıllar sonra Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı olarak. Türkmenistan'ı ziyaret etmektedir. Temaslar tamamlanıp sohbet bölümüne geçildiğinde Türk heyetinden genç bir adam yerinden kalkar, cumhurbaşkanının yanına doğru gider ve onu saygıyla selamlayıp kendini tanıtır.- Sayın Cumhurbaşkanım yıllar önce sizi ziyarete gelip sayenizde okula yazılan, devletin şefkatli kollarında ana babasızlığı unutup ülkesine yararlı bir yurttaş olmaya ant içen o sokak çocuğu benim.Herkes dona kalmıştır, bir süre devam eden bu sessizliği Cumhurbaşkanı bozar.- Hatırladım o günü, hatırladım... Peki ne yaptın, şimdi nedir görevin evladım?..Direncini sonuna kadar zorlayan genç adam daha fazla tutamaz kendisini. Ve yaşlar gözünden akarken yanıtlar Cumhurbaşkanını.- Şu anda heyetimizde Dışişleri Bakanlığı kadrosunun bir elemanı olarak bulunuyorum efendim. Bilecik Emniyet Müdürüyüm...Sokakların dili hep acı söyler. Bunu ancak onun kollarında yatanlar; yağmurda, yaşta, soğukta, sıcakta onunla konuşanlar bilir. Geceleri hem soğuktan korunacaksınız, hem de tehlikelerden uzak duracaksınız. Mevsimi, iklimi hep değişir. Durmadan üşürsünüz, hep üşürsünüz.
Tanıtım Metni