Geçmişte oluşturulan kent yapısının zaman ilerledikçe küresel düzlemde yaşanan diğer gelişmelerle birlikte değişime uğraması ve nüfusun kent alanlarında yoğunlaşması olgusu kent mekanlarının değişmesi, yenilenmesi ihtiyacını doğurmuştur. Sanayi Devrimi'yle birlikte artan makineleşme olgusu, kırsal bölgelerden yeni kurulan sanayi bölgelerine olan göçler ve sanayi bölgelerindeki altyapının o günün koşullarına göre yetersiz oluşu, çarpık kentleşmeyi de beraberinde getirmiştir. Bunun sonucunda kent içinde yaşanabilecek olası afet riskine karşı önlem almak kaçınılmaz bir durum haline gelmiştir.
Söz konusu risk unsurunun varlığına karşın daha önce izlenen yanlış kentleşme politikaları ve bu alanda mevzuatın yetersiz olması sebebiyle, bu ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Türkiye umumi hayata etkili doğal afetlere sıkça maruz kalan bir ülkedir.
Meydana gelen afetler ara...
Yazar | Onur Kaplan |