Kırmızı ışık, sarı, yeşilyürümeye başladın. solundan hızla gelen araba var, önce asfaltı kazıyan sesi çarptı suratına, kafanı çevirdin baktın. yavaşlamıyor, hiç yavaşlamıyor, hiç yaklaşıyor daha da yaklaşıyor, görüyorsun. duracak gibi değil ve hatta durmadı da. vurdu sana. yerdesin şimdi. her yer kan. yokum artık ben. hayat
Ve illa ki, adamı kimseler sevmeyecek daha, leş gibi Balık kokuyorken üstü başı. o, yaşadığı bir romanın merkezindekine, yazdığı bir romanla armağan verir. verdiği armağan biraz ceza, biraz azap. Kırmızı Balık gitmiş, ardından kışlıklar çıkartılmıştır, bacaklarında meşgul tonu verilmiş bir titreme, nefesi eski bir ramazan davulcusu, elleri damarsızdır artık, oysa ki sizin bunlarla hiç alakanız yokken, az sonra; bu arka kapak size bir muhabbet tellalı gibi bu kitabı satacak ve tüm bilinciniz okuduklarınızın kucağına oturacak. herhangi bir sağlık güvenceniz yoksa eğer, para, iyi bir eğitim ve bir çoğunun fantezilerini asimile edebilecek kışkırtıcılığa sahipken yaşamını fosseptiğe çeviren, bir dişinin, hastane bahçelerinde sabahlarken, bipolar mı, şizofren mi ya da her birinden birer parçaya mı sahip, yoksa sapasağlamken, sadece yapacakların öncesinde kılıf mı hazırlıyor sorusunun cevabına beyninizle yataklık etmeyin. kitabı yerine bırakın ve kaldığınız yerden hayatınıza devam edin.
Basım Yılı | 2010 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 143 |
Yazar | İlker Ortaç |