Medeniyetin en erken zamanlarından itibaren insan hayatının en önemli iştigal sahalarından biri olan zirai faaliyetler, sahip olduğu bu önemi hiçbir dönemde kaybetmemiş, toplum iktisadiyatını radikal biçimde dönüştüren sanayi ve bilgi çağlarında millî gelir içindeki payı küçülmüş olsa da stratejik değerini korumayı sürdürmüştür. Zirai faaliyetlerin tabii risklere ve konjonktürel fiyat düşüşlerine sıkça maruz kalan yapısal niteliği ve modernizasyon yatırımı ihtiyaçları ise, bu faaliyetlerin kesintisiz ve verimli bir şekilde işlemesi bakımından zirai finansman mekanizmasını hayati bir öneme taşımaktadır.
Türkiye'nin ziraat sahasındaki ıslah ve modernizasyon çabaları bir hayli eskilere dayanmakta olup, erken cumhuriyet dönemi de bu kapsamda özel bir önem taşımaktadır. Bu araştırmada, Cumhuriyet Türkiyesi'nin zirai kalkınma serüveninin ilk aşamalarını teşkil eden ve neticede başarısızlığa uğrayan çabaların finansman boyutu ele alınmaktadır. İktisadi buhran yıllarını odağa alarak tek parti dönemi zirai kalkınma çabalarının zirai finansman safhasının incelendiği ve bu serüvenin finans perspektifi ile yorumlandığı çalışmada, zirai kalkınmayı frenleyen ve mevcut sorunları derinleştiren temel etkenler neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde eleştirel analize tabi tutulmaktadır.