Yaşamın her alanında -iş hayatınızda ya da özel hayatınızda- her ne yaparsanız yapın mutlu olma güdüsü ile yapmaya çalışın. Yaşamın amacı mutluluktur, yaşamaktan keyif almaktır. Bunun için de, toplumda görmek istediğinizi kendinizde görün. Başkalarını değiştirmek istiyorsanız önce kendinizi değiştirin. Mutluluğun yaşamınızda olan bitene bağlı olduğuna inanmak kolaydır. Ama aslında önemli olan her seferinde sizin içinizin derinliklerinde ne hissettiğinizdir. Hayattaki tüm ilişkiler kendi mutluluk yansımamız ya da mutluluk yoksunluğumuzdur. Başkalarını suçlayabiliriz ya da hayal ettiğimiz kişi olmak için elimizden geleni yapabiliriz fakat tavır ve davranışlarımız kaçınılmaz olarak aslında içimizde nasıl hissettiğimizdir. Hayat kısa, mutluluk, mutsuzluk ve ölüm iç içedir. Arzuladığımız ise mutluluktur.
Hayatın şereflisi, rızkın bereketlisi, vücudun sıhhatlisi, ahlakın faziletlisi istenir.
Fazla kurcalamayın hayatı. Sağlığınız yerinde ise, vicdanınız temizse, yüreğiniz güzelse yaşayın gitsin. Mutluluk yaşadığın hayat tarzında değil hayata bakış tarzındadır.
Dünyada herkes mutlu olmak ister. Sizi mutlu eden şey ne olduğunuz değil, sizin görüş ve düşüncelerinizdir.
Yaşarken kıymetini bilmemişsen, dost olup kalbine girmemişse, severek yüzüne gülmemişse, neyleyim ölünce gözyaşını.
Hayatta iki kızın varsa sigortalısın ortada kalmazsın;
Bir kızın bir oğlun varsa Bağkur’lusun,
Döner dolaşır yine kızın bakar ortada kalmazsın;
İki oğlun varsa Yeşil Kartlısın; Devlet bakarsa bakar yoksa geçmiş olsun.
Hayat sen nesin; Senin içinde yuvarlanıp gidiyoruz.
Sayende bazen ağlayıp bazen gülüyoruz.
Durup durup kendimize sorular soruyoruz.
Cevabını bilsek de bilmezlikten geliyoruz.
Sen nasılsın be hayat,
Var mı bize oynayacağın yeni oyun,
Göstereceğin başka şeyler?..
