“Şimdi atla kollarıma. İşte bunu kutlayabilirsin. Bu tip adamlara her onların dediğinin doğru olmadığını ve onların dediklerinin yapılmayacağını göstermek zorundasın.”
Ahmet- Sedat yine yalanlarını Efsun’a aşılamaya devam etti. “Bu eski kurtlar çok akıllıdırlar. Ama bunların aklıda lahana yemeğinden sonra midede oluşan gaz sıkışması gibi beyinlerinin bir yerine sıkışır kalırsa, bu adamların bize hiç faydası olmaz. İşte o gaz sıkışmasının onların beyinlerinde oluşmaya başladığı anlarda biz de onlara yardımcı olacağız ki, onlarda bize ileride faydalı olabilsinler. Yoksa boşuna kürek çekeriz. Bu adamlar bir yerde kendilerine çevresi tarafından verilen gazlar nedeniyle kuş beyinlidirler. Ve aynı kuşlar gibi düşünürler. Hatta kuşa bunların beyinlerini taksan, kuş bile bazen ters uçar. Fakat yaşadıkları müddet boyunca, kuşlar gibi etrafındaki karıncaları, yani sizleri yerler. Hiç düşünmezler, öldüklerinde, karıncalar da onları yiyecek.”
Karman Ağa, pazar günü öğleden sonra gelinin evindeydi. Orada Ahmet- Sedat’ı da konuşlanmış görünce bozulmadı değil. Daha yeni dul kalmış gelininin evinde yabancı bir kişinin bulunması, Karman Ağa’nın aile geleneği denilen zımbırtı örflerine karşı bir durumdu, ama şimdi uyuzluk çıkartmanın da zamanı değildi.
Gelininin anlattığı kadarıyla, bu Ahmet Sedat denilen adam yumuşak mizaçlı, fakat keçi gibi inatçıydı. Yeri geldi mi de karşısındakini eşek gibi tepen bir adamdı.
Basım Yılı | 2019 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 132 |
Yazar | Selim Alpan |