Nasreddin Hoca, Yunus Emre, Mevlâna, Köroğlu, Oğuz Kağan, Dede Korkut, İbn Sina vb. gibi pek çok gönül mimarı ve akıl rehberi bilge şahsiyet, tarihî ve kültürel yolculuğumuzun ölümsüz kahramanları olup Türk milletinin yaşam felsefesinin derin izlerini, kuantum fiziğinin diliyle dalga yanlarını oluştururlar. Fıkralarında “kuantum benlik” örneği “bütün bir kişilik” temsilcisi olarak karşımıza çıkan Nasreddin Hoca, “dalga-parçacık”, “zihin-beden” ikiliğini, “düşünce ve eylem” olarak bütünleyen, olaylar karşısındaki hâkim bakış açısıyla insanların ve kendi iç dünyasının çatışmalarını çözümleyen, dengeli tutum tarzıyla merkezi oluşturan yüce bir bilgedir.
Nasreddin Hoca, yaşanmışlıklarla dolu tecrübelerimizin geçmiş, şimdi ve gelecek düzleminde zaman ve mekâna sinerek yol almasını sağlarken, gelecek nesillerin gelenek görenek, millî şuur vb. gibi kavramların hassasiyetini, mizahın anlatım güzelliği ardında okuyup geçmişin yarınımız olduğunu anlama yetisine sahip olmalarını amaçlar. Haksızlıklar karşısında asla kayıtsız kalmayıp “bilinçli”, “yapıcı” ve “dönüştürücü” tepkisiyle olaylara hemen müdahale eden Nasreddin Hoca, ironi, mizah, kara mizah dolu yaşam sahnelerini, özenle seçip kullandığı kelime dünyasıyla canlandırarak ilgili kişilere mesajlarını iletir. Aydınlık bir toplum geleceği adına mücadele veren Nasreddin Hoca, ironik yaşamlarımızın sonsuza yürüyen kahramanıdır.
