1475 Sayılı İş Kanunu döneminde işçi aleyhine çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik yapıldığında işçinin bu değişikliği kabul etmesi ya da iş akdini feshetmesi gerekiyordu. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi ile bu durum işçi lehine tersine çevrilerek, fesih yükü işverene yüklenmiştir. Bu düzenleme özellikle fesih değerlendirmesi yönünden Yargıtay içtihatlarının seyrini değiştirmiştir.
Çalışma koşulları iş ilişkisinin temelini oluşturan en önemli kavramlardan olup, tespiti ve bu koşullarda yapılacak değişikliklerin niteliği doktrin ve yargı kararlarında derin araştırma ve tartışmalara konu olmuştur. Nitekim, yasada tanımlarına yer verilmemiş olan çalışma koşullarındaki esaslı ve esaslı olmayan değişiklik ayrımı dahi ayrı bir tartışma konusunu oluşturmuş, bu konu önemli içtihatların oluşmasına sebebiyet vermiştir.
Bu kitapta çalışma koşullarındaki değişiklik kavramı başta olmak üzere yönetim hakkı ile ilişkisi, kısa çalışma, iş sözleşmesinin askıya alınması, ücretsiz izin kavramları ile birlikte değerlendirilmeye çalışılmıştır. Değerlendirilen bu konulara ilişkin olabildiğince Yargıtay kararlarına değinerek bu konudaki içtihat zenginliği ve içtihatlar arasındaki farklılıklara dikkat çekmek istenilmiştir. Yargıtay kararlarına kitaptan ulaşabilmenin kolaylığını sağlamak adına karar içeriklerine ayrıntılı şekilde yer verilmeye çalışılmıştır.
İçinde bulunduğumuz olağanüstü durumlar nazara alınarak İş Hukuku kapsamında zorlayıcı neden oluşturabilecek durumların çalışma koşullarında değişiklik bakımından yansımaları değerlendirilmeye çalışılmıştır. İş Kanunu'nda yapılan yeni düzenlemelere yer verilerek çalışma koşullarında değişiklik ile ilişkisi de ayrıca değerlendirilmiştir.