Özgür irade, hak ve borçların öznesi olarak haklardan yararlanmanın ve borç altına girebilmenin ön koşulu ve bu anlamda "irade özerkliği" de liberal hukuk öğretisinin temel kavramı olarak karşımıza çıkmaktadır. İrade özerkliğinin borçlar hukukundaki görünümü ise sözleşme özgürlüğüdür. Bu ilke, eşit ve özgür bireylerin, eşit pazarlık gücüne sahip olduğu ve böylece kendi menfaatlerine en uygun hukuki işlemleri yapabilecekleri varsayımına dayanmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde, bu ilkenin gerçek anlamda uygulanabilmesi için kimi borçlar hukuk ilkeleri ortaya konulmuş ve koruyucu emredici düzenlemeler getirilmiş olsa da, sözleşmenin temelinin hala karşılıklı iradelere dayandığı kabul edilmektedir.
Sözleşme özgürlüğü, bununla birlikte taraf iradelerini ele alırken esas olarak sosyal ve ekonomik anlamda yaratılan eşitsizliği dikkate almamaktadır. Oysaki bu sosyal ve ekonomik eşitsizliğin en yoğun yaşandığı ilişkiler genellikle iş hukukunda görülmektedir. Gerçekten de ekonomik ve sosyal açıdan güçsüz olan işçi, iş sözleşmesiyle birlikte bağımlılık ilişkisine girmekte ve işverenin yönetim yetkisi kapsamında, onun emir ve talimatları altında çalışmaya başlamaktadır. Bu nedenle, söz konusu hiyerarşik yapının yaratacağı olumsuzlukların önlenmesi ve sözleşme adaletinin tesisi için iş hukukunda işçinin korunması esas alınmış ve buna göre koruyucu düzenlemeler getirilmiştir. Bu hiyerarşik yapı ayrıca, işçinin yapacağı hukuki işlemlerde iradesinin medeni hukuk ve borçlar hukukuna göre daha farklı ele alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Günümüzde iş hukukunda kolektif mekanizmaların gücünü kaybetmesi ve yeniden bireysel iradelerin rolünün güçlenmesi, işçinin iradesinin nasıl ele alınacağını önemli hale getirmiştir.
Bu kitapta, hukuki işlemlerin tarafı olan işçinin iradesi incelemeye konu edilmiş, bireysel iş hukuku ve toplu iş hukuku açısından bu iradenin hukuki işlemlerdeki rolünün bütünlüklü olarak analizinin yapılmasına, sözleşme adaletinin tesisi ve işverenin yönetim yetkisi karşısında hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla işçinin iradesinin güçlendirilmesine ilişkin mekanizmaların değerlendirilmesine çalışılmıştır. Bu değerlendirmeler yapılırken, ele alınan konulara dair hem güncel yargı kararları hem de yabancı ülke örnekleri de incelenmiştir.