Sizin anneniz sokak ortasında ölürken -yedi gün ve yedi gece kar üstünde öylece acılar içinde uzanırken- sokak hayvanları onu yemesin diye pencerede nöbet tuttunuz mu hiç? Ya ölen çocuğunuzun bedenini kokmasın diye soğutucuda sakladınız mı? Ya da kaybolan tek evladınızın kemiklerini aradınız mı yıllarca? Peki tüm bunlar burnunuzun dibinde yaşanırken böylesi acılara normalmiş gibi sessiz kalıp ne ara içinizin insansızlığına çekildiniz? Siz ne ara ‘ötekilerin’ ölümüne bu kadar duyarsızlaştınız? Hemen yanı başınızda, sırf sizden olmayan, sizin gibi düşünmeyen insanların ölümüne ne zamandan beri sağır ve dilsizsiniz? Bu kitap; sizin acılarını önemsemediğiniz, sırtınızı dönüp gittiğiniz, ”başına bunlar gelmişse kesin hak etmiştir” diye vicdanınızı mastürbe ettiğiniz ötekileştirilenlerin, ölümün ve katıksız acının kitabıdır. Konfor alanınızdan uzaklaşmaya, kendinizle yeniden yüzleşmeye ve aslında bildiğinizi sandığınız birçok doğruyu yeniden sorgulamaya cesaretiniz varsa okuyun! Yoksa gidin ve üç maymunu oynamaya devam edin...
Tanıtım Metni