“Mısır, Asur-Keldan, İran, Anadolu-Yunan, Roma (Bizans), İslâm, Hıristiyan, Yahudi, Modern Avrupa medeniyetleri birbirine karşılıklı tesir eden, birbirini tamamlayan ve gittikçe inkışaf ederek dünya medeniyeti halini alan içtimai bir inkışafın halkalarıdır.” Hilmi Ziya Ülken, İslâm uygarlığını Akdeniz uygarlığının bir parçası olarak ele alırken, kendinden önce ve sonraki tarihsel oluşumu içinde dinamik ve etkileşimsel süreçte değerlendirir bu coğrafyadaki insani olayları ve düşünsel mirası. İşte bu amaçla, sistematik ve metodolojik bir anlayışla oluşturduğu ilimler sayesinde, ulaştığı yüksek kültür seviyesiyle bir zamanlar “kavimler arası münasebetin merkezi” haline gelen İslâm coğrafyasında, o dönemdeki fikri gelişmelerin özüne nüfuz edebilmek ve daha sonra yaklaşık bin yıl boyunca burada söz sahibi olmuş Türklerin bu düşünce ve kültür mirası üzerinde tesis ettiği yaşama evreninin fikri kodlarına inebilmek için giriş mahiyetinde hazırlanmış bir çalışmadır “İslâm Düşüncesi” ve alt başlığıyla “Türk Düşüncesi Tarihi Araştırmalarına Giriş” kitabı. Son bölümdeki Gazali, Cürcânî, İbn Arabî, Bedreddin Simavî, Sühreverdî, Farabi, İbn Sînâ'ya ait okuma parçalarının yanısıra kelam, fıkıh, tasavvuf, felsefe, mantık alanındaki klasiklere ve onlar üzerinde yapılmış yerli ve yabancı araştırmalar hakkındaki bibliyografya, kitapta ana hatlarıyla çerçevesi çizilip son derece özlü bir şekilde anlatılan konuların nasıl daha da derinleştirilebileceği konusunda da ayrıca yol gösterici olmaktadır.
Tanıtım Metni