“İslam medeniyetinin en sonunda neden “Batı”nın hegemonik gücüne boyun eğdiğine dair teleolojik varsayımlardan oluşan bir arka plana karşı bu kitap şehirli, kırsal ve göçebe ortamlardaki “sıradan insanlar” ile elitlerin diyalektiğinin kendine özgü İslami (ve İslamla yoğrulmuş) açıklamasını ele almaktadır. Birbiriyle bağlantılı hayat tarzlarının oldukça değişken ve genellikle de esnek idari kurumlarla bağlantılı olarak nasıl şekillendiğini göstermektedir. Açık ama kapsamlı bir İslam tarihi ortaya koymanın başlıca anahtarı din ve kültürü, güç ve medeniyete bağlayan mevcut dinamikler üzerine odaklanmaktır. Bu odak medeniyet ötesi yaklaşıma değer katmakta, böylece İslam coğrafyası dar bir araştırma alanının merceğinden ziyade hem iç ifade biçimleriyle hem de dış açıklığı ve geçirgenliği içinde görülmektedir.”
Tanıtım Metni