Birçok acılar yaşadı bu memleket, hala da yaşamaya devam ediyor. Birçok genç, yaşlı, hayatı ile ödedi bazı bedelleri, hala da ödemeye devam ediyor. Birçok film yapıldı ve destanlaştı, aştı sınırları. Birçok haber yazıldı manşetlere, son dakikalarda söylendi ağıtlar. Yitirilen zamanlarda birçok hayat yitirildi, geride iz bıraktılar sevenlerine, kıpkırmızı bayraklar bıraktılar akan kanları ile... Ne sayfalar yeter, ne de bir ömrü geri getirir tüm yazılanlar ve söylenenler... Peki, o genç yüreklerde yanan aşk ateşleri yok muydu? Saf temiz yüreklerinin bir yerinde kalan aşklar, son nefeslerinde kanlanan, dillenen son sözler veya inanılamaz bir kavuşmaya sahne olan aşklar... Peki, o yitirilen genç yüreklerin ardından ıssız ve sessiz ağlayan yürekler yok muydu veya yitirildiği sanılan genç yüreklerin inanılmaz kavuşmaları? Vardı elbet! Bildiğimiz, bilmediğimiz... Son dakika haberi oldular, arkasından ağıt çalan yürekler, "Vatan sağ olsun" dedi, filmleri yapıldı, hikayeleri kitaplaştı. Peki, bir aşk romanları oldu mu; sevdiklerinin elinden kayıp giden o genç yüreklerin, inanılmaz veya inanılır aşkları ve bazen de inanılmaz kavuşmaları?